İman Bir Kuvvettir – Risale-i Nur Tefsiriyle Derinlemesine Bakış
“İman hem nurdur, hem kuvvettir.”
Bu vecizenin “kuvvet” kısmı, imanın insana sadece bir aydınlanma değil, aynı zamanda hayatla başa çıkma gücü de verdiğini ifade eder. Said Nursî’ye göre, imanlı insan, hayatın yüklerine karşı yalnız olmadığını bilir; bu da ona manevî bir dayanıklılık kazandırır.
1. “Kuvvet” Ne Demektir?
Kuvvet burada maddi bir güçten ziyade:
-
Ruhî dayanıklılık,
-
Psikolojik sağlamlık,
-
Manevî direnç anlamındadır.
İman; insanı Allah’a bağlayarak, bütün kâinatla yüzleşebilecek bir cesaret ve sabır verir. Çünkü artık insan bilir ki:
"Benim Rabbim var; her şey O’nun izniyle oluyor."
2. Risale-i Nur’da İmanın Kuvvet Oluşu
“İman, tevhidi; tevhid, teslimi; teslim, tevekkülü; tevekkül, saadet-i dareyni netice verir.”
(Sözler)
Bu cümle, kuvvetin sırrını açıklıyor:
-
İman → Her şeyin Allah’tan olduğunu biliriz.
-
Tevhid → Tüm kudret O’na aittir.
-
Teslim → Artık biz taşımıyoruz, teslim ediyoruz.
-
Tevekkül → Gönlümüz rahatlar.
-
Saadet → Bu dünyada da ahirette de huzura ulaşırız.
İşte bu zincirin her halkası, kalbi kuvvetlendiren bir manevî enerjidir.
3. Günlük Hayattaki Kuvvet
-
Hastalıkla baş edebilmek,
-
Ölüm korkusunu hafifletmek,
-
Sıkıntılarla mücadele etmek,
-
Belirsizliğe rağmen ümitli olmak…
Bunların hepsi imandan gelen kuvvetle mümkündür. İmanlı insan der ki:
“Her şey Allah’ın takdiriyle olur. Bana düşen sabır ve hikmeti anlamaktır.”
4. İmansızlık Durumunda Zayıflık
Said Nursî’ye göre, iman olmazsa:
-
İnsan her şeyi kendi omzuna almak zorundadır.
-
Korkular, endişeler, ölüm düşüncesi hayatı boğar.
-
Zayıflık, yalnızlık, yabancılaşma kaçınılmaz hale gelir.
Sonuç
İman, sadece bir bilgi değil; bir güç kaynağıdır. İnsanı sarsan rüzgârlara karşı sabit tutan bir manevî direk, acz içinde çırpınan nefse karşı bir dayanak noktasıdır.
Said Nursî, iman kuvvetini kullanan insanı şöyle tarif eder:
“Bir zerreyi yerinden oynatamayan adam, o iman ile dağ gibi bir yükü kaldırabilir.”
Bağlantılı Yazılar:
